Dünyanın Fısıltısı - Bir Mecaz Olarak Doğa Kitabı
Ergun KocabıyıkGizemcilere inanacak olursak insan, dünyayla iletişim içindedir; onunla aynı dili konuşur. Doğa onunla yıldızları, bitkileri ve hayvanları, ırmakları, dağları taşları, mevsimleri, geceleri ve gündüzleri aracılığıyla konuşur. Dilsel bir metin olarak beliren doğa, insan için saydamdır; dahası gizemci, doğanın kendisine baktığını ve kendisini anladığını sanır.
İnsanın kendi anlattığı hikayenin büyüsüne kapılmasını, yani kendisi ve çevresi hakkındaki yanılgısını daha doğru bir ifadeyle hüsnükuruntusunu; insanın dünyanın, olmasını istediği gibi olduğunu sanmasını; doğadaki "gizli metin", "örtük söylem" veya "kozmik ima" mitini ele alan bu çalışma, "yalan dünya"dan ve bu "yalanın" bir "tabiat okur-yazarlığı"na dayalı uygarlığımızın kuruluşundaki öneminden söz ediyor. Bizlerin kendimizi kültür yoluyla tamamlayan eksik hayvanlar olduğumuzu; ne insan ile dünya ne de insan ile insan arasında doğal ve doğrudan bir ilişki olduğunu; onların arasındaki ilişkinin dilin simgesel dizgeleri üzerinden kurulduğunu ve bu dilin kültürel işlevinden ayıramayacağını savunuyor.